Prof. Dr. Quan-Yang Duh İle Röportaj

1-Bir endokrin cerrahı olarak hoşunuza en çok giden şey nedir?

Cerrahi endokrin hastalıklar, büyüleyici fizyolojileri ile zorlu tanılar (örneğin, normokalsemik primer hiperparatiroidizm, insülinoma, feokromositoma, adenoma ya da hiperplazi sebepli primer aldosteronizm), cerrahi strateji (örneğin, eksplorasyonu kolaylaştırmak amacıyla primer hiperparatiroidizimde yapılan lokalizasyon çalışmaları, profilaktik santral boyun diseksiyonu ile hipoparatiroidizm arasındaki kar-zarar ilişkisi, feokromasitoma için yapılan parsiyel adrenalektomi) ve hassas cerrahi teknik (rekürren larengeal sinir, pankreas fistül gibi) gibi başlıkları içermektedir. Cerrahi birinci basamak bir tedavi yöntemidir ve hastalar genellikle bu tedaviden belirgin fayda görürler: örneğin primer hiperparatiroidizm ve Cushing gibi patolojiler. Genetik gelişmeler (MEN1 ve MEN2’de profilaktik tiroidektomi, ailesel hiperparatiroidizm, tiroid nodüllerinin DNA ve RNA bazlı moleküler tanıları, teknolojik gelişmeler) ve nöromonitörizasyon (PTH monitörizasyonu, paratiroid bezlerinin intraoperative görüntülenmesi, robotik cerrahi) gibi konularda endokrin cerrahisi olarak ön plandayız. Endokrin cerrahisi, bir cerrah, klinisyen, araştırmacı veya öğretmen için en heyecan veren alandır; tıpta başka hiç birşey onun yanına yaklaşamaz.

2-Endokrin cerrahiyi bir kariyer olarak düşünen birisine ne önerirsiniz?

Endokrin cerrahisi hızla gelişmektedir. Literatürü yakından takip etmeleri gerekir. Yeni fikirlere açık olmalılar ve benzer konulara ilgi duyan cerrahlarla olduğu gibi, diğer brans hekimleri ve araştırmacılar ile de iletişim halinde olmalılar. Ulusal ve uluslararası toplantılara katılmalı ve diğer merkezleri ziyaret etmeliler.

3-Endokrin cerrahinin geleceği hakkında ne gibi beklentileriniz var?

Bazı hastalıkların tedavilerinde değişiklikler olmasını bekliyorum. Belirli cerrahi hastalıkların gelecekte ameliyata ihtiyacı olmayabilir, örneğin: küçük tiroid kanserleri ve küçük pankreatik nöroendokrin tümörler. Genetik çalışmalar, özellikle tiroit kanseri ve adrenokortikal kanserlerde, tanı, prognoz tayini ve tedavide giderek daha da fazla önem kazanacaktır. Teknoloji ve cerrahi teknikler gelişmeye devam edecektir; örneğin: transoral tiroidektomi, yeni robotlar, sinir ve paratiroid koruyucu teknikler. Bu gelişmelerden bazıları tedavi standartlarını önemli ölçüde değiştirecek iken bazıları önemsiz olacaktır.

4-Türk endokrin cerrahları için herhangi bir öneriniz var mı?

Vereceğim tavsiyeler diğer endokrin cerrahlara verdiklerimle aynı: hastalarınıza fayda sağlamanın ve onları ameliyat etmenin bir ayrıcalık olduğunu bilin. Bu ayrıcalığınızın garanti altında olduğunu düşünmeyin. Hastalarınıza mümkün olan en iyi tedaviyi sağlamak sizin sorumluluğunuzdadır. Öğrenmeyi (ve öğretmeyi) asla bırakmayın ve hep nasıl daha iyisini yapabileceğimizi düşünün. En önemlisi, yaptığınız şeyin zevkine varın.